Pazartesi, Aralık 24

Hülya Ayrılmasın Saran İyidir


Feraye ile büyük bir aşk yaşıyorum

İlk kez iki çocuğuyla objektiflere poz veren Kaya Çilingiroğlu, eski eşi Hülya Avşar'ın Sadettin Saran'la yaşadığı ilişki hakkında konuştu.

Çilingiroğlu, "Saran iyi biri, ilişkinin devam etmesini isterim" dedi.
Dilerim mutlu olurlar
Hülya Avşar ile Sadettin Saran'ın ilişkisi, açıkçası beni ilgilendiren bir konu değil. Bu Hülya Hanım'ın kendi seçimidir. Ama ben ilişkisinin devam etmesini isterim. Çünkü hayatındaki insan, iyi birisine benziyor. Çocuğunun olması da bir avantaj... İşi gücü de yerinde. İnşallah mutlu olurlar.
40'ımdan sonra duruldum.

Erkeğin 40'ından sonra azdığını söylerler ama bende tam tersi oldu. Her şeyi zamanında bitirdik, kapattık. Hülya ile yaşamak zordu. Hayatımız halka açıktı. Şimdi öyle yaşamıyorum. Ama bu söylediklerim "Hülya ile huzursuzdum, Feraye ile huzurluyum" gibi algılanmasın. Dinginliğim yıllarla alakalı bir durum.

En büyük mutluluk çocuk değil mi?- Kesinlikle. Onlar benim hayatım. Kaya’ya "Kabadayı" diyorum. Çünkü evde sürekli bağırıp çağırıyor. Tam serseri... Zehra ise benim ilk gözağrım. O çok özel bir çocuk. Kaya da ablasına áşık. Evde bir tek onun peşinden ayrılmıyor. İkisi bir arada olunca onları izlemek beni çok mutlu ediyor. Gece hayatım tamamen bitti zaten. Böyle çok iyiyim.

Evet, son zamanlarda daha dingin, daha sakinsiniz...

- Bir çocuğum 10 yaşında, diğeri ise 15 aylık... Erkeğin 40’ından sonra azdığını söylerler ama bende tam tersi oldu. Ben herkesin gittiği yerin, tam tersine gitmeyi seviyorum. Dediğim gibi her şeyi zamanında bitirdik, kapattık.

FERAYE İLE ÇOK İYİ SEVGİLİYİZ

Feraye Hanım da iyi geldi galiba size...

- Tabii ki. Hülya ile hayat yaşamak zordu. Onun hayatı çok tempolu... Peşinde kameralar, her gün röportaj, televizyon programı. Zor bir hayat yani. Hayatımızı halka açık yaşadık. Şimdi böyle yaşamıyorum. Golfümde, evimde, seyahatimdeyim. Ama bu söylediklerim sakın "Hülya ile huzursuzdum, Feraye ile huzurluyum" gibi algılanmasın. Bu dinginliğim yıllarla da alakalı bir durum. Çünkü daha da olgunlaştım.

Feraye Hanım’la ilişkinizin temelinde ne var?

- Bizim ilişkimizin temelinde güven var. Karşılıklı güvene dayalı bir birliktelik... İlk başta bunu söyleyebilirim.

n Çok iyi arkadaş mısınız, yoksa sevgili mi?

- Arkadaşlığımız çok iyi ama daha çok iki iyi sevgiliyiz. Ve ben bu durumdan çok memnunum. Yani sevgili halimiz hiç bitsin istemiyorum.

Evlenince bu durum bitiyor, değil mi?

- O konulara hiç girmeyelim... Evet, bu sevgili durumu evlenince ne yazık ki bitiyor. Bazıları inanmıyor ama maalesef bitiyor. Ben Feraye ile sevgili halimizden çok memnunum.

Feraye Hanım da bu durumdan şikáyetçi değil galiba...

- Eğlenceli, renkli bir adamımdır.

Zor anlarında Hülya Hanım’ın da yanında oluyorsunuz. Bu durum evde sorun yaratıyor mu?

- Hayır. Zaten artık ona yaptığım bir şey yok. Ama bir şey sorarsa, danışırsa ya da halledemeyeceği bir konu olursa, memnuniyetle yanında olurum. Çünkü Hülya benim çocuğumun annesi ve çok iyi arkadaşım. Eğer ben onunla bu kadar iyi arkadaş olabileceğimizi tahmin etseydim, 5 yıl önce ayrılırdım. Ne gerek varmış ki bunları yaşamışız? Son 4-5 senemiz çok sıkıntılı geçti. Elimde olmadan yaptığım şeylerden dolayı ciddi yara aldım. Hülya yara almadı o konularda.

Nasıl yara aldınız?


- Ben kötü adam oldum... Neyse bunları konuşmak istemiyorum artık.

Ailece tatile gitmeniz, Hülya Hanım’ın Kaya’ya bakıp, sizin Feraye Hanım’la yemeğe çıkmanız, topluma ters geliyor. O yüzden de zaman zaman eleştirildiniz. Siz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bence medeniyetten kimse bir şey kaybetmez. Bir insan evlenip ayrılmışsa, arada çocuk varsa, o insanlar arkadaşlık edebiliyorsa, birbirine yardım edebiliyorsa, bunda ne gibi bir kötülük var? Doğal bir şey bu. Evet, biz birlikte seyahat de ettik. Çünkü kızımın anne ve babasını bir arada görmesi gerek. Sonuçta Zehra’nın suratına baktığım zaman onun mutluluğunu görünce, yanlış yapmadığımızı düşünüyorum. Geçen gün Zehra’yı okuldan almaya gittim. Bir veli yanıma gelip, "Sizin bu durumunuza bayılıyorum. Çok iyi idare ediyorsunuz. Zehra’nın yüzündeki mutluluk diğer boşanmış ailelerin çocuklarında yok" dedi. Budur benim için önemli olan. Kızımın mutluluğu.

BEN HÜLYA’NIN BU İLİŞKİSİNİN DEVAM ETMESİNİ İSTERİM

"Çok iyi idare etme" konusunda Hülya Hanım’ın gösterdiği özveri müthiş ama... Asla yanlış bir tutum içerisinde bulunmadı ki yapabilirdi de... Çünkü kalbi kırıktı, yaralıydı...

- Kesinlikle... Ama biz ayrılırken hep şunu konuştuk; "Medeni olalım. Yürümüyorsa yürümez ama çocuğumuz için zaman zaman beraber olalım..." Bu konuda bana her zaman yardımcı oldu.

Merak ettim, Hülya Hanım’la Feraye Hanım görüşüyorlar mı, konuşuyorlar mı?

-Yok, zannetmiyorum. Hiç konuşmadılar da. Ama Zehra bizde olduğu zaman Hülya, Feraye’nin telefonundan onu arıyor. Bazen de eve Kaya’yı sevmeye geliyor.

Peki... Kaya Bey biliyorsunuz Hülya Hanım Sadettin Saran’la birlikte. Bu ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Bu beni ilgilendiren bir konu değil. Kendi seçimidir. Ama ben ilişkisinin devam etmesini isterim. Çünkü hayatındaki insan, iyi birisine benziyor. Çocuğunun olması da bir avantaj. İşi gücü de yerinde. İnşallah uzun yıllar mutlu olurlar.

Sizin Feraye Hanım’la beraberliğiniz uzun yıllar devam eder mi? Yani Feraye Hanım tamam mıdır?

- Evet eder. Bence Feraye tamamdır. Feraye sakindir ama konuşmayı, dinlemeyi sever. Kaliteli bir kızdır. İyi bir insan. Çocuğuna da çok iyi bakıyor, sürekli evinde. Bu çok önemli.

AŞKTA HEYECAN BİTTİ Mİ RUHUM DIŞARI ÇIKIYOR

Hiç büyük aşk yaşadınız mı?

- Tabii, şu an yaşıyorum işte. Ama Hülya ile yaşadığıma da saygısızlık etmek istemem. Çünkü onunla da büyük aşk yaşadım. Ben büyük aşk yaşamadan bir kadınla birlikte olamam zaten. Ben, aşk adamıyım.

Aşkı nasıl tarif edersiniz bize?

- Eve heyecanla gidiyorsan, gün içinde o kadını düşünüyorsan, o kadını günde 15 sefer arıyorsan, o kadınla öğle yemeği yemekten keyif alıyorsan, o kadına baktığında hoşuna gidiyorsa ve kalbin çarpıyorsa, hálá yatakta bir şeyler paylaşabiliyorsan ve o yatağa ilk günkü heyecanla girebiliyorsan, işte aşk budur. Büyük, küçük fark etmez. Ben bunu seviyorum. Bunlar bittiği anda ben de yok oluyorum. Aşk bitti mi, benim de heyecanım bitiyor, yaratıcı olamıyorum. Ruhum dışarı çıkıyor ve bir şey arıyorum...

Nedense hemen de gözünüz dışarı kayıveriyor!

-Kadının da kayıyor. Erkekler bu kadar aşkı kiminle yaşıyor? Erkekler aldatıyor da kadınlar aldatmıyor mu sanki! Bakın aşkta heyecan bitti mi, kadının da erkeğin de ruhu dışarı çıkar. Bu konu bu kadar basittir.

HELİN’İN SORUNLARI VAR

Hülya Avşar’ın annesi Emral Hanım, sizin yüzünüzden kanser olduğunu, çünkü onu çok üzdüğünüzü söyledi...

- Bu konuyla ilgili konuşmasam olur mu? Allah şifasını versin diyorum. İyi insandır, çok severim kendisini. Belki de Hülya ile ayrılmamızı istemiyordu, o yüzden incindi. Yürekten öyle düşündüğünü zannetmiyorum.

Zehra’nın teyzesi Helin Avşar’la görüşmesini yasakladınız mı?

- Hayır, daha geçen gün beraberlerdi. Birlikte parka gittiler. Sonuçta o kızımın teyzesi... Helin kocaman bir kız artık. Kendi hayatını istediği gibi yaşar, bu onun tercihidir. 10 yıl sonra geriye dönüp baktığında ne yaptığını görecektir. Dolayısıyla kendi sorunu, beni ilgilendiren bir sorun değil.

Bir kız babası olarak onun yaşam tarzını tasvip ediyor musunuz?

- Şimdi "Senin kızın böyle bir şey yaparsa" dersen, yapmasını istemem! Ben zamanında ailenin içindeyken Helin’e çok yardımcı olmaya çalıştım. Ama dediğim gibi gençlik... Onun da bir takım sorunları var, ben onu çok iyi anlıyorum.

Ne gibi sorunları var?

- Belki de yalnız hissediyor kendini. Ablası mümkün mertebe ona her konuda destek olmaya çalışıyor. Fakat ben hep şunu söylerim; insanın mutlaka hobisi olmalı. Hobisiz yaşanmaz. Beni bu camiada ayakta tutan şey, spor yapmamdır. Bedeninizi zinde tutarken, beyninizi de zinde tutuyorsunuz. Helin’in de bir hobisi olmalı.