Pazar, Temmuz 1

Emel Müftüoğlu: Eğlenilecek adam


Eğlenilecek adam var evlenilecek adam var

Yeni albümü "Eğlenilecek Kızlar, Evlenilecek Kızlar"la iyi bir çıkış yakalayan Emel Müftüoğlu, Kelebek’e konuştu. Ünlü sanatçı, albümle aynı adı taşıyan şarkısının yankı uyandıran sözleriyle ilgili olarak "Bu kategoriyi yaratanlar erkek anneleridir. Kadınlar için de eğlenilecek adam, evlenilecek adam vardır" dedi.

"Eğlenilecek Kızlar, Evlenilecek Kızlar" şarkısını aldığınız Sezen Aksu ile yıllara dayanan yakın bir arkadaşlığınız var. Kendisiyle ne zaman, nasıl tanıştınız?

- Sezen’le 1988 yılında tanıştım. Tanıştığım gün ondan çok büyülenmiştim ama o dönem beni sadece, "Ondan nasıl şarkı alırım" kısmı ilgilendiriyordu. 1994 yılında daha sık görüşmeye başladık ve bir gece Şamdan Restoran’a arkadaşlarımızla yemeğe gittik. O gece durmadan Sezen’e, "Sen koskoca Sezen Aksu’sun. Gözümüzün önünde bir şarkı yap da bu şarkıları senin yaptığına inanalım" şeklinde esprili bir dille takıldım. Yarım saat sonra Sezen bana tuvalete gelmemi söyledi. Biz birlikte tuvalete girdik. İçeride bir sürü kadın vardı. Sezen o kalabalığın arasında bana şarkıyı söylemeye başladı. Dondum kaldım.

Hangi şarkıyı söyledi?

- "Hovarda"... Gerçekten çok güzel bir şarkıydı. Vakit kaybetmeden şarkıyı okudum, hemen piyasaya çıkardım, "Ben de artık Sezen Aksu şarkısı söylüyorum" havasıyla dolaşmaya başladım. Ne kadar sığ bir düşünce değil mi? Fakat bu şarkı sayesinde onu daha yakından tanıma fırsatı buldum. Bana çok büyük katkısı olmuştur Sezen’in. Hem özel hayatımda hem de mesleki hayatımda tuhaf kıskançlıklarım vardı. Sezen’den öğrendiklerimle bu duyguların hiçbiri artık bende kalmadı.

Bu duyguları ruhunuzda barındırmamak için illa ki Sezen Aksu’nun mu söylemesi gerekiyordu?

- Hayır söylemiyor. Söylese zaten almam. Sen onun evinde, onunla birlikte yaşarken, seyrediyorsun ve alıyorsun. Mesela inanılmaz yardımlar yapıyor ve bundan kimsenin haberi olmuyor. Bu benim için çok büyük bir eğitimdir. n Gelelim "Eğlenilecek Kızlar, Evlenilecek Kızlar" şarkınıza. Böyle bir kategori varsa eğer, size göre bu kategori nasıl ortaya çıktı?

- Bu kategoriyi oluşturanlar yüzsüz, gurursuz adamlardır. Ayrıca bunu söyleyen adamlar da o kategoriye girecek bir insan modelidir. Yani evlenilecek adamlar vardır, eğlenilecek adamlar vardır! Bunu ben hep söylüyorum. Burada toplumsal bir yara var. Hiçbir kadın, "Aman eğleneyim" diyerek günübirlik bir ilişki kurmaz. Ama her kadın biraz da çocuktur. Bir ilişkiden çıktıkları zaman hemen, "Görürsün, senden daha iyisini bulacağım" deyip hata yapıyorlar. İşte adamlar da bu zayıflıklardan faydalanıp, "Eğlenilecek kız var, evlenilecek kız var" diyor. Bu hakkı, bu cesareti kendisinde buluyor. Halbuki bir düşünse, kendi anası, kız kardeşi de bir kadın. Zaten bütün olay erkek annelerinin, "Aman evladım o evlenilecek kız değil" demesinden başlıyor. Anne, oğlunu böyle büyüttüğü için bu saçma zihniyet hiç değişmiyor.

Hakan Ka ile birlikteydiniz, ayrıldınız. Neden?

- Uzun bir aradan sonra bir ilişkiye girdiğim için, çok zorlandım. Ben zorlanınca, o da zorlandı. Benim hayatım, yaşama özgürlüğümü, hiçbir şeye değişmeyeceğim bir hale gelmiş. Zaten geçmişte de böyle bir problemim vardı. Hiçbir şekilde özgürlüğümü paylaşamıyorum. Ama hep güzel insanlarla da karşılaşıyorum. Mesela Hakan, bir kadının, "Allah kahretsin ben nasıl kıymetini bilemedim" diyerek dövünebileceği bir adam. Bunun farkındayım. Ama yine de yapamıyorum.

Deniz Hanım’ın Hüsnü Şenlendirici ile birlikte olduğunu öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu?

- Ben Deniz’i anlamaya çalışıyorum. Bu durum, onun hiç tasvip etmediği bir şeydi. Deniz, bu piyasada bir sürü insanla karşılaştırdığınızda bu tip değerleri en yüksek insanlardan biridir. Hiç kimsenin hayatı hakkında yorum yapmam. Ona sadece, "Bu konuda hiçbir şekilde ağzını açma" dedim.

30-35 yaş arasını tercih ediyorum

"Sanatçının yaşı yoktur" derler ya, o yüzden mi sevgilileriniz sizden hep küçük?

- Sanatçının çevresi, anlaşabileceği insan sayısı kısıtlıdır. Baktığımda yaşıtlarımın çoğu başı bağlı, evli barklı insanlar. Ayrıca benim "Bu genç bir arkadaş, ben de bununla anlaşayım" durumum hiç olmamıştır. Benim yaşımdaki bir insanın, benim enerjime denk bir enerjisi olabilmesi çok zor. Sabaha kadar hiç uyumadığım zamanlar oluyor. Müzik camiasının
dışından birisinin buna ayak uydurması zor. Sevmek, aşık olmak istiyorsun. Yaşı küçük diye buna engel olamazsın ki.

Sizin bir yaş sınırınız var mı?

- Benim hayatıma girenler de 30-35 yaşları arasındadır.

Hiç yorum yok: