Perşembe, Ekim 11

Altuğ:Lezbiyen de oynarım


İrem Altuğ, oyunculuk konusunda sınırlarının olmadığını açıkladı: "Erkeği de oynarım, lezbiyen de olurum."

"Vazgeç Gönlüm" dizisinin Bahar'ı İrem Altuğ, oyunculuk söz konusu olduğunda sınır tanımadığını açıkladı. Hafta Sonu dergisine konuşan Altuğ "Aksiyon ağırlıklı bir projede daha baskın ve kahraman bir kadını oynamak isterdim. 'Kill Bill'deki Uma Thurman’ın rolü gibi bir rol örneğin... Konservatuarda bir hocamız ‘Oyuncu ne erkektir ne de kadın’ derdi. Ben erkeği de oynayabilirim, lezbiyen de olabilirim" dedi.

"Ihlamurlar Altında" dizisinde Feride, "Eve Giden Yol" adlı filmde İffet rollerinde izlediğimiz İrem Altuğ, şimdi de "Vazgeç Gönlüm" adlı dizide Bahar karakteriyle geliyor ekrana. Hafta Sonu dergisine konuşan Altuğ, oyunculuk konusunda sınırlarının olmadığını açıkladı: "Erkeği de oynarım, lezbiyen de olurum. Marka projelerde varım"

Önce "Vazgeç Gönlüm"den konuşalım. Bize Bahar’ı anlatır mısınız?

- Bahar varlık içinde büyümüş zengin bir ailenin kızı. Ama ailesinden biraz farklı yetişmiş. Bolluk içinde büyümüş olmasına rağmen kibirli, küstah ya da parayı ölçüp biçen birisi olmamış. Parayı güç olarak algılamamış. Adalet duygusu gelişmiş ve hiçbir şekilde insanlar arasında ayrım yapmamış. Maddiyatı hiç önemsemiyor. Haksızlıklara karşı çıkıyor ve insanlara da yardım etmek istiyor. Bu yüzden avukat olmayı seçmiş. Bu yüzden zaman zaman ailesiyle ters düşüyorlar. Annesi, babası ve ağabeyi gibi parayı önemsemiyor. Onun için önemli olan insanlık. Bahar, biraz yalnız bir kız; belki ailesi gibi olmadığı ve o ortama ayak uyduramadığı için... Hayatındaki en büyük eksiklik aşk...

Gerçek hayatta da "Vazgeç Gönlüm"deki gibi bir aşk yaşamak ister misiniz?

- Belki ilerde olabilir ama şu an böyle bir şeye vakit yok. Gelecekte belki bir gün.

Hiç imkansız aşk yaşadınız mı?

- İmkansız bir aşk yaşamadım. Ama aşık oldum. Mesela merak edenler için söyleyebilirim, şu anda da aşık değilim.

Farklı bir rol oynamak ister miydiniz? - Belki daha aksiyon ağırlıklı bir şeyler yapmak isterim. Aksiyon ağırlıklı ve kadının daha güçlü olduğu bir rol. Dizide de Bahar çok güçlü bir kadın. Daha baskın ve kahraman bir kadın rolünü almak isterdim. "Kill Bill"deki Uma Thurman’ın rolü gibi bir rol.

Aksiyon filmlerindeki o tarz bir karakteri canlandıracak donanıma sahip misiniz?

- Evet. Ben çok uzun süre spor yaptım ve aynı zamanda dans ettim. Fiziksel anlamda çok esnek ve bu konuda kabiliyetli olduğuma inanıyorum. Ama tabi ki daha da çok çalışmak gerek. Böyle bir şeyin hazırlık aşaması çok büyük bir mücadele gerektiriyor. Ve zevkli olan tarafı da bu. Uzakdoğu sporları öğrenmem gerekecek.

"Eve Giden Yol" filmindeki sevişme sahneleriniz film vizyona girince gündeme gelmişti. Bu tür olaylar sizi olumsuz yönde etkiliyor mu?

- O rolü oynamaktan asla mutsuz değilim. Ben o rolden keyif aldım. Farklı bir roldü benim için. Ama filmin böyle lanse edilmesi kötü oldu. Çünkü film bundan ibaret değil. Ana teması da sadece o sevişme sahnesi değil. O sahne filmin içinde geçen kısa bir sahneydi. Filmi farkı bir kategoriye sokuyor insanlar böyle lanse edilince.

Çok tepki aldınız mı?

- Yakın çevremden gelmedi. Ailem dahil herkes filmi çok beğendi. Özellikle benim rolümün hakkını verdiğimi düşünüyorlar. O yüzden çok sevindim. Ama beni hiç tanımayan insanlar başka düşünmüş olabilir. Filmin ne olduğunu anlamak için izlemek gerek. Filmden başka sahneler değil de o sahnelerin daha çok gösterilmesi ve konuşulması beni çok rahatsız etti.

Bir oyuncunun rolü gereği sevişmesi normal değil mi? Bana göre de oyuncunun ar damarı olmamalı, utanmamalı. Ne dersiniz?

- İnanmadığım senaryoda oynamam. Önce inanmam ve sevmem lazım. Konservatuarda bir hocamız; ’Oyuncu ne erkektir ne de kadın’ derdi. Ben erkeği de oynayabilirim. Farklı cinsel tercihli birisini de oynayabilirim. Lezbiyen de olabilirim. Bir insan gönlünü işine verdiyse, sonuna kadar hakkıyla her rolü üstlenir. Bunu yapabilmek için ucuz kıstaslar olmamalı. Şunu yaparım ama şunu yapamam gibi.

Kimisi bacaklarına ve güzelliklerine güveniyor, kimisi oyunculuğuna, hangisi daha sağlıklı?

- Oyunculuğuna güvenmek daha sağlıklı. Az önce demiştik ya oyuncu karaktersiz diye, oyuncu aslında tipsizdir de. Oyuncunun tipi yoktur.

Önce "Vazgeç Gönlüm"den konuşalım. Bize Bahar’ı anlatır mısınız?

- Bahar varlık içinde büyümüş zengin bir ailenin kızı. Ama ailesinden biraz farklı yetişmiş. Bolluk içinde büyümüş olmasına rağmen kibirli, küstah ya da parayı ölçüp biçen birisi olmamış. Parayı güç olarak algılamamış. Adalet duygusu gelişmiş ve hiçbir şekilde insanlar arasında ayrım yapmamış. Maddiyatı hiç önemsemiyor. Haksızlıklara karşı çıkıyor ve insanlara da yardım etmek istiyor. Bu yüzden avukat olmayı seçmiş. Bu yüzden zaman zaman ailesiyle ters düşüyorlar. Annesi, babası ve ağabeyi gibi parayı önemsemiyor. Onun için önemli olan insanlık. Bahar, biraz yalnız bir kız; belki ailesi gibi olmadığı ve o ortama ayak uyduramadığı için... Hayatındaki en büyük eksiklik aşk...

Gerçek hayatta da "Vazgeç Gönlüm"deki gibi bir aşk yaşamak ister misiniz?

- Belki ilerde olabilir ama şu an böyle bir şeye vakit yok. Gelecekte belki bir gün.

Hiç imkansız aşk yaşadınız mı?

- İmkansız bir aşk yaşamadım. Ama aşık oldum. Mesela merak edenler için söyleyebilirim, şu anda da aşık değilim.

Farklı bir rol oynamak ister miydiniz? - Belki daha aksiyon ağırlıklı bir şeyler yapmak isterim. Aksiyon ağırlıklı ve kadının daha güçlü olduğu bir rol. Dizide de Bahar çok güçlü bir kadın. Daha baskın ve kahraman bir kadın rolünü almak isterdim. "Kill Bill"deki Uma Thurman’ın rolü gibi bir rol.

Aksiyon filmlerindeki o tarz bir karakteri canlandıracak donanıma sahip misiniz?

- Evet. Ben çok uzun süre spor yaptım ve aynı zamanda dans ettim. Fiziksel anlamda çok esnek ve bu konuda kabiliyetli olduğuma inanıyorum. Ama tabi ki daha da çok çalışmak gerek. Böyle bir şeyin hazırlık aşaması çok büyük bir mücadele gerektiriyor. Ve zevkli olan tarafı da bu. Uzakdoğu sporları öğrenmem gerekecek.

"Eve Giden Yol" filmindeki sevişme sahneleriniz film vizyona girince gündeme gelmişti. Bu tür olaylar sizi olumsuz yönde etkiliyor mu?

- O rolü oynamaktan asla mutsuz değilim. Ben o rolden keyif aldım. Farklı bir roldü benim için. Ama filmin böyle lanse edilmesi kötü oldu. Çünkü film bundan ibaret değil. Ana teması da sadece o sevişme sahnesi değil. O sahne filmin içinde geçen kısa bir sahneydi. Filmi farkı bir kategoriye sokuyor insanlar böyle lanse edilince.

Çok tepki aldınız mı?

- Yakın çevremden gelmedi. Ailem dahil herkes filmi çok beğendi. Özellikle benim rolümün hakkını verdiğimi düşünüyorlar. O yüzden çok sevindim. Ama beni hiç tanımayan insanlar başka düşünmüş olabilir. Filmin ne olduğunu anlamak için izlemek gerek. Filmden başka sahneler değil de o sahnelerin daha çok gösterilmesi ve konuşulması beni çok rahatsız etti.

Bir oyuncunun rolü gereği sevişmesi normal değil mi? Bana göre de oyuncunun ar damarı olmamalı, utanmamalı. Ne dersiniz?

- İnanmadığım senaryoda oynamam. Önce inanmam ve sevmem lazım. Konservatuarda bir hocamız; ’Oyuncu ne erkektir ne de kadın’ derdi. Ben erkeği de oynayabilirim. Farklı cinsel tercihli birisini de oynayabilirim. Lezbiyen de olabilirim. Bir insan gönlünü işine verdiyse, sonuna kadar hakkıyla her rolü üstlenir. Bunu yapabilmek için ucuz kıstaslar olmamalı. Şunu yaparım ama şunu yapamam gibi.

Kimisi bacaklarına ve güzelliklerine güveniyor, kimisi oyunculuğuna, hangisi daha sağlıklı?

- Oyunculuğuna güvenmek daha sağlıklı. Az önce demiştik ya oyuncu karaktersiz diye, oyuncu aslında tipsizdir de. Oyuncunun tipi yoktur.

Aşk olursa işlerim aksar

Bundan sonraki hedefleriniz neler?

- Beş çocuk yapmak (Gülüyor). Şaka yaptım. Şu an için yuva kurmak istemiyorum. Daha çok gencim. Bundan sonra bir müddet Türkiye’de kalmak istiyorum. Bu dizi umarım çok güzel bir yere gelir. Sinema üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Kısa dönem hedefim Türkiye’de kalıp güzel projelerin içinde olmak. Daha sonraki hedefimse tekrar Amerika’ya dönmek. Orada sinema kariyeri yapmak istiyorum.

Aşk konusunda bana biraz ürkekmişsiniz gibi geldiniz...

- Ürkek demeyelim de, sanırım ben çok mantıklı bir insanım. Ben çok yalnız bir insanım. Tek başıma her şeyi gerçekleştirdim. Bundan mutsuz değilim. Böyle olması gerekiyordu, bana pek çok şey kattı. Daha çok kendi ayakları üzerinde duran bir insanım. Hayatımda kimseye yaslanmadım. Şu anda çok başka bir yolda devam ediyorum ve yanıma başka birisini alacak durumda değilim. Hayatımda birisi olursa işlerim aksayabilir. Şu an başka birinin sorumluluğunu alamam.

Çığlıklarım meşhurdur

Uzakdoğu sporları yaptınız mı?

- Kick boks yaptım, capoeira yaptım. Uzun süre dans ettim.

O zaman tacizciler, kapkaççılar sizden korksun...

- Kendimi korumaya çalışıyorum. Ama durum farklı. Kapkaççıya yumruk atsam, karşılığında bıçak yiyebilirim. İstanbul çok tehlikeli bir yer. İstanbul’da kendini savunman zor.

Bu arada sadece ruhsatlı silah sayısı ise 2.5 milyonu bulmuş. Sizin silahınız var mı?

- Benim silahım çığlığım. Çığlıklarım meşhurdur. Öyle bir durumla karşılaştığım zaman çığlık atarım. Uzmanlar, kadınlar tacize uğradıklarında tepki vermeli ve tepki göstermeli diyorlar. Taciz durumunda bence hemen o kişiyi afişe etmek gerek. Bağırmak, çığlık atmak, yüksek sesle uyarmak...

İrem Altuğ, Murat Han’la başrolü paylaştığı "Vazgeç Gönlüm" dizisinde imkansız bir aşkın pençesinde kıvranan Bahar karakterini canlandırıyor.

Hiç yorum yok: