Kozmetiğin cesur kraliçesi
Cesur kıyafetleri, ilginç makyajı ve kalın kaşlarıyla dikkat çeken Samra Zeller'le, Türkiye'deki alışveriş tutkusunu konuştuk. Zeller, Türkiye'ye getirebilmek için altı ay peşinden koştukları dünyanın en pahalı parfümü için, 24 kişinin bekleme sırasında olduğunu söylüyor.
'Giyimim sadece beni ilgilendirir'
Dünyaca ünlü marka ve tasarımcıları Türkiye'ye getiren Harvey Nichols'ın kozmetik ve aksesuar departmanından sorumlu Samra Zeller, yaptığı işten çok tarzıyla kendinden söz ettiriyor.
Resmini ilk kez bir dergide gördüğümüzde dikkatimizi çekti. Kıyafeti, makyajı ve aksesuarıyla gerçekten "Ben farklıyım," diyordu. Sonra bu cesur kadının Harvey Nichols için çalıştığını öğrendik ve kendisiyle tanıştık. Samra Zeller, 37 yaşında, İstanbullu ve evliydi. Ama bir İsviçreli'yle. O iddialı görünümünün ardında ise çok doğal, sahici ve sıcak bir kadın yatıyordu. Kıyafet seçerken, asla "Başkaları ne düşünür?" diye bir soruyu aklına getirmediğini söyleyen Zeller, bize Türkiye'deki moda ve alışveriş tutkusu hakkında da çok ilginç şeyler anlattı...
- Lüksün tanımı nedir size göre?
- Lüksün tanımı herkese göre değişir. Soyut tanımı da var, somut tanımı da. Ama bugün lüksü; dizayn, kalite ve el işçilğinin, tutkuyla birleşmesi olarak tanımlıyorum ben. inanıyorum.
- Siz mağazada hangi kozmetik ürünleri ve ayakkabı-çanta markalarının satılacağına karar veren kişisiniz. Neye göre belirliyorsunuz bunları?
- Bu mağazanın farkı, sadece büyük markalara değil, yeni ve keşfedilmemiş tasarımcılara da yer vermesi. Burada çok ünlü bir markanın yanında, daha önce adını hiç duymadığınız, belki de ürünü ilk kez burada satılan bir isme de rastlayabilirsiniz. Ama yaptığı ürünün mutlaka çok özel ve diğerlerinden ayrılan bir çizgisi vardır. Örneğin geçen yıl New York'ta Katherine Kwei adlı Çinli bir modacı kızla tanıştım. Yaptığı çantaları çok farklı buldum ve mağazamıza getirdim. Bu yıl Harvey Nichols Dubai ve Londra'da gördüm bu çantaları. Demek ki doğru karar vermişim...
- Peki adı duyulmamamış bir tasarımcının çantasına ilgi gösterdi mi buradaki müşteriler? Biz Türkler genelde marka severiz çünkü...
- En güzel modelleri hemen satıldı. Zaten biz de burada marka bağımlılığı olmayan bir kitleye hitap etmeye çalışıyoruz. Gerçi böyle bir konsept henüz Türkiye'de çok yeni ama buna ilgi duyan, kendinde olanı bir başkasında görmek istemeyen ciddi bir kitle var Türkiye'de. Biz buna cevap veriyoruz. Örneğin kozmetik bölümünde 39 adet exclusive markamız var. Dünya üzerinde sayılı yerde bulabileceğiniz parfümleri satıyoruz.- Ne özelliği var bu parfümlerin?
- İçerlerindeki parfüm oranları diğerlerine göre 15-20 kat daha fazla. Marka olarak bilinen çoğu üründe parfüm oranı yüzde 2-3'tür. Ama örneğin Bond 9 adlı parfümde yüzde 20. Yani kalıcılığı çok daha fazla ve bir iki damlası size gün boyu yetiyor. Bir de Clive Christian adlı dünyanın en pahalı parfümünü Türkiye'ye getirebilmek için altı ay firma sahiplerinin yöneticilerinin peşinden koştuk. Şişesi bile Bakara kristalinden yapılmış. Dolayısıyla ambalajına da para ödüyorsunuz.
- Pahalı derken, fiyatı nedir bu parfümün? - 30 ml'liği 1250 YTL. Ama gerçekten çok kalıcı ve bambaşka bir koku.
- Kaç tane sattınız bu parfümden? - Bu markayı getirirken açıkcası çok çekindim çünkü yurtdışında da çok az satılıyor. Kadın ve erkek yalnızca üçer tane sipariş etmiştim, şu an 24 kişi daha bu parfümden almak için sırada bekliyor. Şunu söyleyeyim, burada 69 markamız var, 31'ini bu parfüm gibi exclusive markalar oluşturuyor. Ve satışlarımızın yüzde 89'unu exclusive markalardan yapıyoruz.
- Beklediğinizin çok üzerinde bir satış mı yakaladınız? - Exclusive markalar için kesinlikle evet ama diğer markalarda beklediğimin çok altında.
- Giyim ve aksesuar olarak en çok hangi markalar tercih ediliyor Türkiye'de?
- Balenciaga, Bottega Veneta, Salvatore Ferragamo ve Marc Jacobs, çanta ve ayakkabılarının yanı sıra kıyafetleri de en çok tutulan markalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder