Perşembe, Temmuz 12

2007 Güzeli Selen Soyder


Bana birinciliği yakıştırmadılar

Miss Turkey 2007 Güzeli Selen Soyder, kamp döneminde rakiplerinin sözleri nedeniyle demoralize olduğunu söyledi.

Selen Soyder "Arkadaşlar birinci olamayacağımı söylüyorlardı. Kendime ne kadar güvenirsem güveneyim bu sözler yüzünden demoralize oldum. Hatta son iki açıklandıktan sonra 'Tamam beni seçmediler' dedim."

İDOL MANKENİM YOK

Miss Turkey 2007 Güzeli Selen Soyder, bilinmeyenlerini Kelebek’e anlattı. İki senedir profesyonel anlamda fotoğraf çektiğini, şimdilik oyunculuğu düşünmediğini ve magazin basınından uzak kalacağını belirten Soyder, "Beğendiğim isimler var ama Türkiye’de ’Benim idolüm’ diyebileceğim bir manken yok..." dedi.

Birinciliğiniz açıklandığında çok şaşırmıştınız. Türkiye’nin en güzel kızısınız, artık bu durumu kabullenebildiniz mi?

- Evet... Artık sokakta yürürken bile tanımaya başladılar. Örneğin yarışmanın ertesi günü yemek yemeye gittim, orada çok fazla tanıyan olmuştu.

İzmir’de mi?

- Hayır, işin enteresanı İzmir’de tanıyan olmadı. İstanbul’da daha fazla tanıyorlar. Tanınmanın dışında şu an için hayatımda değişen bir şey yok.

Peki, zaman içerisinde nelerin değişmesini bekliyorsunuz?

- Şu anda gelen projelerle ilgili bir fikrim yok. Oturup konuşacağız, ondan sonra bir şeylerin değişeceğinden eminim. Yarışmadan sonra hemen İzmir’e gitmek zorunda kaldım.

Yarışmadan sonra üniversite sınavına girdiniz. Nasıl geçti?

- Güzel geçti. İlk sene fotoğrafçılık istiyordum, olmadı. Geçen yıl sınav zamanı yurtdışındaydım, sınava giremedim. Bu sene tekrar girdim, umutluyum.

Fotoğraf çekiyorsunuz yani...

- Evet, profesyonele yakın anlamda iki senedir çekiyorum. Manzara çekerek başladım ama işin içine girince fotoğraf sanatıyla yakından ilgilenmeye başladım.

Birinciliği beklemiyordunuz. Diğer finalistlerle aranızda favori belirliyor muydunuz?

- Evet, kızlar kendi içlerinde favorilerini söylüyorlardı. Benim favorim yarışmada 4’üncü olan Aslı’ydı. Arkadaşlar benim dereceye girebileceğimi söylüyorlardı ama birinci olamayacağımı da vurguluyorlardı. Sebep olarak da Türk tipine yakın olmamamı gösteriyorlardı. Finale kalanlar genelde buğday tenli, kumraldı. Aralarında peynir gibi parlayan bir tek ben vardım. Kendime ne kadar güvenirsem güveneyim finalistlerin açıklamaları yüzünden demoralize oldum. Hatta son iki açıklandıktan sonra ’Tamam beni seçmediler’ dedim.

Peki, 20 günlük kamp süreci yarışmadaki performansınızı etkiledi mi?


- Bazen moral bozukluğu yaşadım ama bu durum yarışmadaki performansımı etkilemedi. Çünkü kafamdan her şeyi silerek çıktım yarışmaya.

OYUNCULUĞU HAK EDENLER YAPSIN

Yarışmaya katılanların aynı tip olduklarına dair eleştiriler yapıldı. Sizce de öyle mi?

- Evet... Genelde herkesin saç ve cilt renkleri aynıydı. Kişisel bir tarz yoktu. Zaten hepimiz tek tiptik. Yalnız ben diğerlerinden biraz farklıydım.

Yani bu fark mı birinciliği getirdi diyorsunuz?

- Saçlarımın kızıl olması ve beyaz tenli oluşum beni farklı kılmış olabilir. Şimdiye kadar hiç kızıl saçlı güzellik kraliçesi görmedim. Dört senedir birinciler hep Ankara’dan çıkıyordu. Bu sene yine İzmir’e getirdik.

Birinciliği hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?

- Kesinlikle hak ettiğimi düşünüyorum.

Mankenliği meslek olarak yapmayı düşünüyor musunuz?

- Düşünüyorum çünkü çok seviyorum. Zaten bir senedir İzmir’de mankenlik yapıyordum. "Miss Model of Turkey"e katıldıktan sonra yarışmanın Çin’de yapılan ayağına katılmak zorundaydım. Miss Turkey hep içimdeydi. Bodrum’da düzenlenen yarışmaya ajansım, "Tecrüben olsun" diyerek gönderdi. İyi ki de girmişim çünkü orada yaşadıklarım bu yarışmada rahat hareket etmemi sağladı.

Oyunculuk tekliflerine açık mısınız?

- Tiyatro mezunu o kadar çok insan varken, sırf güzel ya da popüler olanların oyunculuk yapmasından yana değilim. Ama yine de oyunculuk teklifi gelirse değerlendirebilirim. Dediğim gibi çok sıcak bakmıyorum bu duruma çünkü hiç oyunculuk deneyimim yok. Şu an modellik benim için daha önemli.

"Beyaz Show"dan sonra Özcan Deniz’le yakınlaştığınız konuşuluyor, doğru mu?

- Hayır... Özcan Deniz’i hayatımda ilk ve son defa o programda gördüm. Aslında programa katılmadan önce böyle dedikoduların çıkabileceğini tahmin ediyordum ama bu kadar çok konuşulacağını hiç düşünmemiştim.

Artık siz de bir ünlüsünüz. Magazin basını hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

- Tercih meselesi diyorum... Eğer birisiyle görülmek istiyorsan, magazincilerin olduğu mekana gidersin ve haberin çıkar. Benim böyle bir tercihim olmayacak. Magazinciler işlerini yapıyorlar, onlara saygı duyuyorum ama ben magazin basınından uzak kalmakta kararlıyım.

Peki, bu tercihiniz zamanla değişebileceğini düşünüyor musunuz?

- Düşünmüyorum... 18 yaşıma girdiğim zaman da bu yarışmaya katılmayı düşünüyordum. Yaşım artık 20. Karakterimin oturduğunu ve ne istediğimi biliyorum.

Bu camiada idolüm diyebileceğiniz isimler var mı?

- Beğendiğim isimler var ama Türkiye’de ’Bu model benim idolüm’ diyebileceğim bir manken yok. Örneğin Ahu Yağtuğ, Ece Sükan, Hande Subaşı’yı beğenirim. Çünkü bu isimler sadece model kalmayı tercih ediyorlar.

Estetik yaptırmam

Yarışmada ilk 20’ye kalan bir finalist, dereceye giremeyince organizasyonu düzenleyenleri ağır bir dille eleştirmişti. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?

- 19 günümüzü bir arada geçirdiğimiz bir arkadaşımız, bir gazeteciye talihsiz bir mail atmış. Aynı elbiseleri giydik, aynı yemeği yedik. Kimsenin kimseden farkı yoktu. Kamp zordu ama bir o kadar da keyifliydi.

Peki, sizce neden böyle bir şey yapmış olabilir?

- Dereceye girseydi böyle bir şey söylemezdi. Kıskançlıktan olsa gerek. Herhalde ilk dört için kendisini çok adapte etmişti. Olmayınca da organizasyonu karalamaya başladı.

Burnunuzun estetiğe ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?

- Estetiği gerçekten ihtiyacı olanların yaptırmasından yanayım. Benim burnumda kıkırdak fazlası var ama ben onu seviyorum.

Güzide Duran gibi doğal olmayı tercih ediyorsunuz yani...

- Burnum fotoğraflarda biraz kötü duruyor ama yine de estetik yaptırmayı düşünmüyorum.

Hiç yorum yok: