Pazartesi, Haziran 11
Pınar Yiğit: İtalyan bakanın
İtalyan bakanın oğluyla neden evlenmedim
Eski Türkiye ikinci güzeli Pınar Yiğit, yaşamını yoga ile değiştirdi. Mankenliği bırakıp bir organik giyim markası yaratan Yiğit, "Şimdi olsa güzellik yarışmasına katılmazdım" diyor.Bir dönem İtalya sağlık bakanının oğluyla nişanlandığı yönünde haberler çıkan Yiğit, niye evlenmediğini ise şu sözlerle anlatıyor: "Hayatımın her döneminde evliliğe karşı oldum ve hiç nişanlanmadım. Sadece o çocuğun ailesiyle tatil yapmıştık."
Hayatını derinden değiştirense yoga oldu. O artık yoga hocası ve organik giyim markası Unusual’ın yaratıcısı. Yiğit, yaşadığı değişimi "Şimdi olsa güzellik yarışmasına katılmazdım" sözüyle özetliyor.
Organik kıyafetler üretmeden önce de tekstilin içindeydiniz değil mi?
- 2001’den beri... Önceleri ihraç fazlası malları satıyordum. Sonra imalat yapıp ürettiklerimi bavulla Londra’ya götürüp satmaya başladım. Yaptığım işin şimdiki halini almasınınsa yogayla çok yakından ilgisi var. Birkaç yıl sonra Michael H. adlı Amerikan bir tekstil firmasından iş teklifi alarak New York’a gittim. Orada yoga yapılacak bir yer ararken tesadüfen Sharon Gannon ve David Life’ın kurucusu olduğu Jivakmiktu Yoga Okulu’na başladım ve hayatım değişti. Birkaç ay sonra İstanbul’a döndükten sonra yeniden New York’taki Jivamukti merkezine gidip arkadaşım Demet Yoruç’la birlikte hocalık eğitimi programına katılarak sertifikalarımızı aldık. İki yıldır özel yoga dersi veriyorum, ayrıca Cihangir Yoga’da yoga eğitmenliği de yapıyorum. Demet ile birlikte bu yıl içinde Türkiye’nin ilk Jivamukti merkezini açmak istiyoruz. Ayrıca bana organik materyallerle üretim yapmayı öneren de Jivamukti Merkezi’ndeki hocalarım David ve Sharon oldu.
Türkiye’de organik üretimi zor mu?
- Sadece Türkiye’de değil, dünyada da zor. En çok hammadde bulmakta zorlanıyorum. Organik tarım sertifikası taşıyanları denetleyecek bir kurum yok. Ürünlerin gerçekten organik olup olmadığını laboratuvarlarda test etmek mümkün değil. Organik ürettiğini iddia eden büyük firmaların yaptığı tamamen göstermelik. İnsanları kazanmak için sadece yüzde beş organik kullanıyorlar.
PETA’ya da üyesiniz. Buna nasıl karar verdiniz?
- PETA uluslararası bir örgüt ve kelime olarak açılımı "People for Ethical Treatments for Animals" (Hayvanlara etik kurallar çerçevesinde davranan insanlar) Hayvanları korumaya dönük eylemler ve gösteriler yaptıkları için arkadaşım Demet ile birlikte onlara destek veriyoruz. Türkiye’de çok fazla tanınmıyorlar ama çok yakında burada da insanları şok edecek kışkırtıcı eylemler yapacağız.
Şu anki bilinç düzeyinizle geçmişteki gibi güzellik yarışmasına katılır mıydınız?
- Hayır, mümkün değil. Bu bana o kadar aykırı bir durum ki aslında. İnsanların güzelliklerini yarıştırmak ne demek? Ben insanların dış güzelliğini önemsemeyen biriyim. Kendimi güzel de bulmuyorum. Benim katıldığım dönem güzellik yarışmasını kazanan kızlar televizyonda kariyer yapıyordu. Ben de zaten Marmara Üniversitesi’nde Radyo-TV bölümünde okuyordum ve televizyonda staj yapıyordum. Ayrıca aileme yük olmamak için modellik de yapıyordum ve ajansla çalışmak çok zor geldiği için bağımsız çalışmak istiyordum. Yarışma sayesinde bunları yapabileceğimi düşündüm ve 1996’da Türkiye 2. güzeli seçildim.
Peki ya medya kariyerinize ne oldu?
- Ben çeşitli televizyon kanallarında spikerlik ve sunuculuk da yaptım ama her şeyi bırakıp Londra’ya gitmeyi tercih ettim. Hiçbir zaman medyada görünmeyi de sevmedim. Magazin yapan arkadaşlar kafalarına göre istediklerini yazdıkları için yıldızımız pek barışmadı.
Ali Dinçkök’le beraber oldum
Eski İtalya Sağlık Bakanı’nın oğluyla nişanlıyken patlak veren Robbia Williams olayı nasıl gelişti?
- Hep evliliğe karşı oldum ve hiç nişanlanmadım. Sadece o çocuğun ailesiyle birlikte tatil yapmıştık. Zaten ilişkimiz kısa sürdü ve bambaşka nedenlerle ayrıldık. Zaten gazetecilere bakarsan ben Ali Dinçkök’le beraber Mısır’a da gittim. Beraber olduğumuz doğru ama Mısır’a hiç gitmedim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder