Pazartesi, Eylül 24

Şahnaz Çakıralp: Yazar olmadığımı


Ben yazar olmadığımı söylemiştim.

Şahnaz Çakıralp'in yazdığı "Çıplak Ayakla Yürümek" adlı kitabı basıp dağıtan yayınevinin ilanından sonra kendini savundu.

Şahnaz Çakıralp'in yazdığı "Çıplak Ayakla Yürümek" adlı kitabı basıp dağıtan yayınevi, geçtiğimiz günlerde satmayan kitap için gazete ilanı vererek dağıtımcılardan ve mağazalardan özür diledi. Olayın kahramanı Çakıralp, "Ben kitabın önsözüne 'Ben bir tiyatro ve sinema sanatçısıyım. Ama bir yazar değilim' diye başlamıştım. O ilanda, 'Kendisini yazar olarak görmeyen biri tarafından yazılmıştır' diye yazılmış. Benim burada maksadım, profesyonel bir yazar olmadığımı ifade etmekti" diyor.

Opera, oyunculuk, siyaset derken, şimdi de bir kitap krizi ile gündeme geldiniz. Yayıncınızı gazetelere ilan verecek kadar kızdıracak ne yaptınız?

- Vallahi bir şey yapmadım. Sadece hakkım olan telif ücretini istedim. 2004 yılı boyunca Cumhuriyet’te köşe yazıları yazdım. Yayıncı olduğunu söyleyen Şenol Koray Sakınmaz, bu yazıları bir kitapta toplamamızı istedi. Ben, kaç adet basıldı, ne kadarı dağıtıldı, ne kadarı satıldı, ne kadarı bu kişinin borçları yüzünden haciz edilip icra depolarına kondu, bilmiyorum. Bir arkadaşım, dördüncü baskı olan kitaptan aldığını söyledi. Aradan bir yıla yakın zaman geçti. Bir kuruş telif ödemedi.

Peki neden hakkınızı yasal yoldan aramadınız?

- Tam işin hukuki safhası başlamak üzereydi ki, bu ilanı gördüm. Bu, adımı kullanarak medyatik olma hevesinden de kaynaklanıyor olabilir. Benim gibi, bu yayıncının mağduru olan yazar Derya Aydın Hanım kendisi ile ilgili bir araştırma yapmış. Yayıncı, kendisini Doç. Dr. olarak tanıtıyor. Derya Hanım şüpheleniyor ve bunu YÖK’ten araştıyor. YÖK Başkanlığı yanıt veriyor. Böyle bir akademik unvan kendisine verilmemiş. Ayrıca, kendisinin Boğaziçi Üniversitesi’nde Doç. Dr. olarak görev yaptığını yazıyor. Boğaziçi Üniversitesi böyle bir kimseyi tanımıyor.

Yayıncınız kitabın satmadığını da iddia ediyor...

- Bir kitabın değerini, onu okuyan belirler. Ama kitabın satmaması, yayıncının başarısızlığını belgeler.

Bu ilanı görünce ne hissettiniz?

- Bir insanın, nasıl kendi ayağına kurşun sıkabildiğini anlamaya çalıştım. Avukatlarımı aradım. Şimdi o, yargıyla muhatap olacak.

İlanda, dağıtım firmaları ve dükkánlardan da özür dileniyor. Bu ne anlama geliyor?

- Bilmem. Zaten böyle bir şey kesinlikle olmamıştır. Akıl dışı bir iddia. Ben kimseyi rahatsız etmedim. Sadece kendisinden telif ücretini istedim.

Yayıncınız sizin baskınız yüzünden Remzi Kitabevi’nin kendi kitaplarını satmadığını da iddia ediyor.

- Remzi Kitabevi’nden kimseyi tanımıyorum. Remzi Kitabevi, Türkiye’nin en önemli ve güçlü kuruluşlarından biri. Onu kimsenin etkileyecek gücü olduğuna inanmıyorum.

Hayatımı yazarak kazanmıyorum

İlan, "Bu kitap kendisini yazar olarak görmeyen biri tarafından yazılmıştır" gibi garip bir cümleyle başlıyor. Siz kendinizi ne olarak görüyorsunuz?

- Ben kitabın önsözüne "Ben bir tiyatro ve sinema sanatçısıyım. Ama bir yazar değilim" diye başlamıştım. O da ilanında demiş ki: "Kendisini yazar olarak görmeyen biri tarafından yazılmıştır" Benim maksadım, profesyonel bir yazar olmadığımı ifade etmekti. Hayatımı yazı yazarak kazanmıyorum. Ama bu demek değildir ki yazı yazmak sadece belli kişilere ait... Yazılarınız değer görüyorsa yayımlanır.

Hiç yorum yok: