Pazartesi, Eylül 24

Nurgül Yeşilçay :5 bin lira vermem


Bir elbise için 5 bin lira vermem..

Cannes’a giden ve giydiği kıyafetlerle gündemi meşgul eden Nurgül Yeşilçay, Haftasonu dergisine konuştu.


"Yaşamın Kıyısında" filmiyle iki ay önce Cannes’a giden, ama bu büyük sıçrayıştan çok orada giydiği kıyafetlerle gündemi meşgul eden Nurgül Yeşilçay, Haftasonu dergisine konuştu. Giyime kuşama kafayı takıp, bunun için servet harcayanları eleştiren ünlü oyuncu “Başkaları beğenmemiş olabilir ama ben o kıyafetleri beğendim. Öyle 100 çift ayakkabısı olanlardan, yok efendim gardırobunu yenilemeye Paris’e gidenlerden değilim ben. İsrafa karşıyım. Bir elbiseye 5 bin YTL asla vermem" dedi.


Rol aldığınız "Ezo Gelin" dizisi İstanbul’a geldi. Galiba Ezo Gelin’i oldukça zor günler bekliyor...

- Evet, bekliyor. Senaryoyu tam olarak bilmiyorum ama görünen o...

Sinemaya adım atmadan önce siz de bu tip zorluklar çektiniz mi?

- Ben konservatuvar bitirdim ve hiçbir zaman bu kadar zorluk çekmedim. Ama tabii ki hayatın kendisi zor. İyi bir oyuncu olmak için çok çabaladım.

Dizide Gaziantep faslı kapandı. Bundan sonra neler olacak?

- İstanbul zorlu... Ezo bir şekilde ev buldu, sonra iş bulacak. Bir otel sahibine aşık olacak ama onun bir manken sevgilisi var ve onunla mücadeleye girişecek.

Gaziantep’te geçen günleriniz için neler söyleyeceksiniz?

- Gaziantep, gelişmiş ekonomisi olan, çok güzel bir kent... Bizim çalıştığımız köy de çok güzeldi. Ben onları çok sevdim, onlar da beni ve tüm ekibi... Uzun bir süre kaldık o köyde. Zaman zaman onlarla birlikte oturduk, bizi evlerine davet ettiler. Yemekleri harika. Biraz daha kalsam kesin kilo alırdım. Kadınlarla aramızda sıcak bir bağ kuruldu. Telefonlarımı verdim, onlarınkini aldım. Daha şimdiden beni özlemişler, arıyorlar, konuşuyoruz.

Gaziantep’te yemeklerin çok iyi olduğunu söylediniz. Siz yemek yapmasını sever misiniz?

- Tabii ki severim, ama bu kadar güzel yemek yapmayı bilmiyordum. Şimdi onlardan öğrendiğim yemekleri yapıyorum evde. Ama yağlı oldukları için fazla da kaçırmamaya çalışıyorum. Örneğin, güveç yapmayı öğrendim onlardan. Benim kadar Cem de bayılıyor yeni yemeklerime...

Köyde kadınlarla yemekten başka neler konuşuyordunuz? Mesela kuma olan ya da kuması olan kadınlara bunun ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlatma yoluna gittiniz mi?

- Tabii ki söyledim ama onlar kendi hayatlarını seviyorlar. Hepsi de mutlu. Öyle çok çocuk sahibi olan kişiler değiller. İkinci kadın olmayı kabullenerek, isteyerek gitmişler. Hepsi altına meraklı, kolları, boyunları altınla dolu. Düğünlerde bir geline altın kemer takılmadı mı çok ayıplıyorlar, ama gönülleri de çok zengin insanlar.

"Ezo Gelin"in setinde kardeşiniz Tuğtekin Yeşilçay da var. Cem Özer’in kızı Cemre oyuncu olmuş, o da dizide. Aile dizide nasıl toplandı?

- Kardeşim yıllardır kamera arkasında... Yönetmenimiz Yasemin Türkmenli ile birlikte çalışıyor. Cem’in kızı da dizide oyuncu olarak başladı. Şimdilik oyunculuğun ucundan tuttu, bakalım... Bir süre mutlaka benimle çalışacak.

Oğlunuz Osman Nejat’ın oyuncu olmasını ister misiniz?

- Daha çok küçük. İleride kendi karar verecek ama oyuncu olmasını isterdim. Babasının düşüncelerini bilmiyorum tabii.

Cem Özer’le sürekli ayrıldınız, ayrılacaksınız türünden dedikodular çıkıyor. Nedir bu meselenin esası?

- Öyle bir şey yok. Cem’i seviyorum. Bu tür dedikodular nereden çıkıyor bilmiyorum ama önemsemiyorum.


Cannes Film Festivali’nde giydiğiniz kıyafetler, özellikle ayakkabılarınız çok eleştirildi. Kıyafetlerinizi kim hazırlıyor?

- Modacı Arzu Kaprol hazırladı. Başkaları beğenmemiş olabilir ama ben o kıyafetleri beğendim. Ben öyle 100 çift ayakkabısı olanlardan, yok efendim gardırobunu yenilemeye Paris’e gidenlerden değilim. İsrafa karşıyım. Hava olsun diye Dolce&Gabbana giymem. Bir elbiseye 5 bin lira asla vermem!

Lezbiyen bir kadını oynamadım

Fatih Akın’ın Cannes’da ödül de alan filmi "Yaşamın Kıyısında"da bir lezbiyeni oynadınız. Bu tür projeler gelirse yine oynar mısınız?

- O filmde bir lezbiyeni oynamadım. Başına türlü olaylar gelen, zorluk içindeki bir kadını oynadım ama gazeteler işe hep diğer yönünden baktı. Yeni projelere gelince... Ben oyuncuyum. İnandığım, iyi bir senaryo gelirse her rolün hakkını veririm.

Hiç yorum yok: