Pazartesi, Aralık 24

Tatiana Marinescu: Topmodel


Türkiye’de oturanlara top model deniliyor

Tatiana Marinescu, gazetecilik eğitimi aldığı halde modellik ağır bastığı için o kariyerden vazgeçtiğini söyledi.

Türkiye'de adından sıkça söz ettirmeye başlayan Tatiana Marinescu, gazetecilik eğitimi aldığı halde modellik ağır bastığı için o kariyerden vazgeçtiğini söyledi: "Farklı şehirleri görmek, bir yere bağlı kalmaktan daha cazip."

Son zamanlarda adınızı çok duyuyoruz, ama hakkınızda pek bir şey bilmiyoruz. Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?

14 yaşında, ortaokula giderken bir güzellik yarışmasına katıldım. Yarışmayı izleyenler arasında İtalyan bir ajans sahibi de varmış. Beni İtalya’ya davet ettiler. Yaklaşık dört yıl orada yaşadım. Daha sonra ailevi nedenlerden dolayı Romanya’ya döndüm ve eğitimime devam ettim. Derken yine yurtdışındaki bir ajanstan teklif geldi, İtalya’ya gidip modelliğe devam ettim. Almanya, İngiltere, Yunanistan gibi pek çok ülke gezdim. Üç ay önce Meksika ve New York’tan geri çevrilemeyecek teklifler geldi, ama ben burada kalmayı tercih ettim. Bir de oralara gidersem, aileme çok uzak olurdum. Türkiye’de olmamın bir nedeni, aileme yakın olmak çünkü...


Dört yıl İtalya’da kalıp belli bir kariyer yaptıktan sonra ülkenize dönmek sizi, kariyerinizi nasıl etkiledi?

Romanya’ya döndüğümde annem zaten bütün programı hazırlamıştı. Sabahtan akşama kadar okuldaydım, neredeyse yemek yiyecek vaktim bile olmuyordu. Bu yoğunlukta babamı fazla düşünme fırsatı bulamadım. Annem ben yine ondan uzaklaşmayayım diye elinden geleni yapıyordu bu arada... Tabii başarılı olamadı. Okul bitince Romanya televizyonunda bir şov programı yapmaya başladım. Modellik yapmasaydım da gazeteci olacaktım.

Neden gazeteciliğe devam etmediniz?

Televizyondaki işim belli bir süre sonra sıkmaya başlamıştı. Ben farklı şehirleri gezmek istiyordum.

Peki Türkiye’ye ilk olarak ne zaman geldiniz?

Bir sene önce. Ardından başka ülkelere de gittim, ama yine buraya döndüm.

- Türkiye’deki modelleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Buradaki top modellerle dünyadaki top modellerin çalışma şartları çok farklı. Dünyadaki top modellerin ve benim gibi modellerin beş dakikaları boş değildir. Ne kadar çok iş yaparsan, ne kadar çok kampanya çekersen, top modellik kariyerinde o kadar sağlam ilerlersin. Fakat Türkiye’deki durumu görünce şok oldum. Burada kim iş yapmıyor, kim işleri geri gönderiyor, kim sürekli oturuyorsa, ona top model deniyor.

Siz neler yapacaksınız?

Burada beğendiğim çok model var ama çalışmıyorlar. Ben sürekli çalışıyorum. Yapabileceğim tek şey onların yerini doldurmak...

Türkiye’yi dolaşma fırsatı buldunuz mu?

İstanbul, Antalya, Mersin, Harran, İzmir ve Avşa’yı gördüm.

Peki, sizi en çok neresi etkiledi?

İstanbul... Çünkü farklı bir kültür, farklı bir şehir ve farklı karakterler var. İstanbul’u özellikle geceleri seviyorum. Bazen köprüye gidip Boğaz’ı seyrediyorum. Işıkları bile beni etkilemeye yetiyor.

Kariyeriniz açısından ne gibi planlarınız var?

Ben Türkiye’ye bir numara olmak için geldim. Bu belki hemen olabilecek bir şey değil ama Türkiye’nin top modeli olabilirim. Dünyada da o zaman "Türk top model Tatiana" derler. Hatta Türkçe ismim bile var; Tatlı...

Değiştirmek istediğiniz özellikleriniz var mı?

Çok çabuk sinirlenebiliyorum. Arkadaşlarımı çok kıskanırım... Yani birini kıskanmam için sevgilim olması gerekmiyor.

Sizi sinirlendirebilecek üç şeyi sıralar mısınız?

1- Pazar günü istediğim çikolatayı bulamadığım zaman çok fazla sinirlenirim. Bir pazar, bulamadığım için tüm gün ağladım!

2- Arkadaşlarım bana istedikleri zaman ulaşabilirler. Bu yüzden ben de aradığım zaman onlara ulaşmak isterim. Ulaşamadığım zaman çok sinirlenirim.

3- Kıyafetlerimi paylaşmaktan hoşlanmam. Bu durum da beni sinirlendirebilir.

Röportajı okuyan ve sizden hoşlananlar artık çikolataya olan zaafınızı biliyor. Ellerinde paket paket çikolatalarla gelirlerse ne olur?

Çikolatayı sevdiğimi herkes öğrendi ama benim sevdiğim tek bir marka var. Eğer o markayla bana gelebilirlerse kalbimi kazanabilirler, kalbimin anahtarını bile verebilirim!

Deniz Akkaya’ya değil Liv Tyler’a benziyorum

Deniz Akkaya’ya benzediğinizi düşünüyor musunuz?

Çok kişiden duydum bunu... Zaten kendisi de benim favori modellerimden, ama eğer birileri bana Deniz Akkaya’ya benzediğimi söylerse, ben de onlara "Hayır, ben Liv Tyler’a benziyorum" derim. Çünkü duyduğum kadarıyla Deniz Hanım estetik doktoruna Liv Tyler’ın fotoğrafıyla gidip, ona benzemek istediğini söylemiş.

Siz estetiğe karşı mısınız?

Herkesin kendi seçimidir. Herkesin kendisini nasıl iyi hissedeceği önemli olan... Ben kendimi doğal halimle iyi hissediyorum. Sadece saçımı boyatıyorum. Şu anda ihtiyacım yok. Ama bilemeyiz ileride ne olur. Belki de 10 yıl sonra Naomi Cample’a benzemek isteyebilirim.

Türk erkekleri işi zora sokuyor

Türk erkekleri yakışıklı, kızları ise çok güzel... Gittiğim yerlerde çok fazla ilgi gösterdiklerini söyleyebilirim. Hatta bazen kendimi Kleopatra gibi hissediyorum. Aslında zaman zaman bu ilgi mantıksız geliyor. Daha mantıklı, sakin bir yaklaşım olsa, ben de bir Türk erkeğiyle birlikte olmak isterim ama işi zora sokuyorlar. Ben de o zaman "Ben Kleopartra’yım bunlar da esirlerim" diyorum.

Hiç yorum yok: