Perşembe, Ağustos 23
Buket Saygı: Çelik asla
Popçu Çelik'ten boşandıktan sonra pek ortalıklarda görünmeyen Buket Saygı, "Çelik'in evlenmesini istemem" dedi.
Buket Saygı, eski eşi Çelik'in bir daha asla evlenmeyeceğini iddia etti. Mankenlikten iş dünyasına geçiş yapan ve Şişli'de bir restoranın işletmeciliğini alan Saygı, "Çelik'in bir daha evlenmesini istemem. Bana kalırsa zaten asla evlenmez de... O da benim gibi evliliği yürütemeyenlerden" dedi.
Restoran işletme fikri kimden çıktı?
- Mankenlik yaparken bütün röportajlarımda söylerdim, "Kendi restoranımı açmayı düşünüyorum" diye. Yani restoran açmak istediğim bir şeydi... Bir gün yemekte arkadaşlarımla otururken, Elit Residans’ın sahibi arkadaşıma bahsettim bu planımdan. O da; "Ne duruyorsun? Burası boş duruyor, sana verelim" dedi. Açıkçası ilk başta korktum. İnsanın kendi yeri olur, batar, çıkar ama burası büyük bir mekán. Dolayısıyla; bu işi hiç bilmeden işletmeye soyunmak biraz korkuttu beni.
Nasıl bir restoran olacak, neler yapacaksınız?
- Burayı üç bölüme ayırdım; alt taraf bar, orta restoran, üst taraf ise teras. Bu üç ortam da bana ait olacak. Ama üç katı da aynı anda devreye sokmak pek işime gelmedi. Çünkü restoran ve barın dekorasyonunda değiştirmek istediğim şeyler var. Dolayısıyla restoran ve bar kısmı ekimde hizmete girecek. Şimdilik sadece teras bölümünü açacağım. Burada açık hava sineması, snack ve İtalyan tarzı yemekler olacak.
Restoran işletmeciliği yaparken eski eşiniz Çelik’ten destek aldığınız söyleniyor...
- Ondan bazı şeyler öğreniyorum. Bu sene o da bir mekán açtı. Onun da çok mazisi yok ama hep bu tür bar restoran işinin içindeydi.
Çelik’in desteği olmadan bir şey yapamıyorsunuz galiba...
- Hep öyle gözüküyor değil mi? Öyle değil aslında yapmak istediğim şeyi tek başıma yapabilecek kuvvetli bir kadınım. Ama basına bu durum farklı yansıyor. Çelik’in bana desteği manevi. Sonuçta şu an en yakın dostum Çelik. Kötü bir şey yaşadığımda hemen onu ararım. Oğlumuzdan dolayı zaten sık sık görüşmek durumunda kalıyorum. Onun dışında pek bir bağlantımız yok.
"Yaşadığın zor günlere rağmen bir şeyler yapabiliyorum" diyebiliyor musunuz?
- Tabii ki. Ben bazı şeyleri takmazdım. Evliyken elektrik faturası nereye ödenir, bunu bile bilmezdim. Her şeyi Çelik’e atmıştım. Ayrıldıktan sonra bir şeyler öğrendim. Şu an her şeyimi kendim yapıyorum. Kendi paramı kazanıyorum. Mankenken daha genç olduğum için birikim yapmadım. Har vurup harman savurdum. Şimdi para biriktirmek zorundayım. Başta oğlumu düşünüp, ona yatırım yapmam lazım.
Aldatılma yüzünden evliliğiniz bitti, öyle değil mi?
- Hayır aldatılmadım. Hep öyle yazıldı, ama böyle bir şey söz konusu değil. Sadece boşanmak beklemediğim bir şey olduğu için çok kırıldım. Kimse ’Boşanırım’ diye evlenmiyor. Ama hayat şartları insanlar değiştiriyor. Şimdiki aklım olsa evlenmem. Ama o zaman evlenmek çok istiyordum ve daha 22 yaşındaydım. Zaten boşanma psikolojisi çok farklı bir şey. Ama artık çok şükür her şey yoluna girdi, keyfim yerinde.
Çelik sizin kafanızda hep ’Aldatan koca mıydı?’...
- Bu yoktu kafamda... Ama bizim evliliğimiz de dahil yedi senelik bir ilişkimiz vardı. İlk üç senesi ciddi kıskançlıklarla geçti. Onu çok boğduğumun farkındaydım, zaten ben Boğa burcuyum. Sonra biz ne zaman evlendik, çocuk oldu o kıskanç Buket gitti yerine yeni bir Buket geldi. Hiç öyle bir şey hissetmiyordum ama önceden yaşattığım bunalım ona hep öyle olacağımı hissettirdi. "Nereye gidiyorsun?" diye sormam bile ona batmaya başladı. Bu onun değil benim hatamdı tamamen.
Ayrılma sebebiniz kıskançlık diye yansıtıldı basına...
- İşte bunu hiç anlatamadık kimseye. İnsanların psikolojik durumu eve yansıyor. Ben de dırdır yapmış olabilirim ama kıskançlık anlamında değil. Doğumdan sonra ilgim tamamen çocuğa kaymış olabilir. Minik minik şeyler toplanınca böyle sonuçlandı.
Tekrar evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- Asla... Evliliği düşünmüyorum. İkinci defa imza atmak çok zor. Çocuk doğurmayı bilmekte böyle bir şey; nasıl doğurduğunu, nasıl acı çektiği gördükten sonra "Bir daha çocuk yapmam" diyorsun. Evlilikte durum aynı...
Peki, Çelik’in evlenmesini ister misiniz?
- Hayır, istemem. Zaten Çelik, bir daha asla evlenmez. O da benim gibi evliliği yürütemeyen biri. Ama eğer birine çok aşık olursa ve severse tabii ki, isterim evlenmesi.
Oğlunuz Ata üç yaşına girdi değil mi?
- Evet... Çok güzel bir duygu, anne olmak... "Annem, annem" diye yanımdan ayrılmıyor. "İşe gitmeni istemiyorum. Ben de geleceğim" diye ağlıyor. Ata hayatımdaki en güzel şey benim için.
Baba özlemi çekiyor mu?
- Biz ayrıldığımızda Ata çok ufaktı. O da bu çarkın böyle işlediğini düşünüyor. Baba başka bir evde, anne başka bir evde... Belli zamanlarda babasını göremeyeceğini artık biliyor.
Para kazanmayı öğrendim
Geriye baktığınızda neler hissediyorsunuz?
- Daha önce dünyayı fazla umursamıyordum. Şimdi öyle değilim. Her şeyi ince eleyip sık dokuyorum. Güvensiz olan hiçbir şeye adım atmıyorum. Kendimi fiziksel olarak daha güzel hissediyorum. 30’a girince böyle hissetmeye başladım. 20’li yaşlar biterken çok üzülüyordum. Ama hayatımda ne mutlu ki yaptığım büyük bir hata olduğunu düşünmüyorum. Sadece maddi açıdan daha bilinçli olabilirdim.
"Şu ana kadar her şeyi dolu dolu yaşadım" diyebiliyor musunuz?
- Evet, çok keyifli yaşadım her şeyi. Boşanmak anlamında diyorsanız onu da aştım artık. Bunun bana faydası da oldu. Hiç pişman olduğum bir şey yok. İyi ki de evlenmişim ve bir oğlum olmuş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Evlenmedin ama erkeklerle iyi yeyistin tatil kacamaklarinda :-)
Yorum Gönder