Cuma, Nisan 13

Erkin Şahinöz: 'Borsa'dan uzak durun


Paranın mabedinde köylülük olmaz.

Henüz 30 yaşında ama 12 bin kişinin arasından sıyrılıp, Amerika Merkez Bankası'nda çalışmayı başarmış. Erkin Şahinöz, Türkiye Merkez Bankası Başkanı'nın kimliği, kılık kıyafeti ve özel yaşamıyla görevine itibar kazandırmadığını düşünüyor.

'Borsa'dan uzak durun YTL'den şaşmayın'

Dört yıl boyunca Amerikan Merkez Bankası'nda (FED) ekonomist olarak görev yapan ve dünya para piyasalarına yön veren Erkin Şahinöz, küçük yatırımcıların borsadan uzak durması gerektiğini söylüyor ve "Paranızı YTL'ye yatırın," diyor.Erkin Şahinöz henüz 30 yaşında. Ama bu genç yaşına rağmen, birçok başarıya imza atmış. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği'ni bitirmiş ve Amerika'dan burs kazanmış. Dört üzerinden dört not ortalaması ile bitirdiği yüksek lisans programlarının ardından, hayalini gerçekleştirmek için Amerikan Merkez Bankası'na iş başvurusunda bulunmuş. Kolay değil, 12 bin kişi arasından altı ay süren mülakat sonucu kabul edilmiş. Dört yıl Merkez Bankası'nda İktisatçı ve Ekonomik Araştırmalar Grubu Koordinatörü olarak çalışmış. Eski başkan Greenspan ve Ben Bernanke ile toplantılara katılmış. Bir yıl önce de opsiyonlu olarak Türkiye'ye çok sevdiği ve Greenspan'e (ABD Merkez Bankası'nın (FED) eski başkanı Alan Greenspan) benzettiği anneannesinin yanına geri dönme kararı almış. Şimdi Arıkanlı Holding'te Strateji, Planlama ve İş Geliştirme Bölümü'nün başında. İlerideki hedefi ise Türkiye'de üst düzey bir şirkette CEO olabilmek ve CEO'luk nasıl olur herkese göstermek. Hayatı; para piyasalarını takip ederek, hesaplar yaparak, planlama raporları hazırlayarak geçiyor. Ama sakın sosyal hayatı yoktur diye düşünmeyin. Çünkü oldukça renkli bir yaşantısı var. Kürek takımında, sosyal kulüplere üye ve koyu bir Fenerbahçeli. Şahinöz ile başarı hikâyesini ve Amerikan Merkez Bankası'nı konuştuk.

- Bir Türk'ün Amerikan Merkez Bankası'nda ekonomist olarak çalışması hiç de kolay olmasa gerek. Biraz kendinizden bahseder misiniz, nasıl oldu da 11 Eylül gibi çalkantılı bir dönemin ardından sizi kabul ettiler? - Ben Boğaziçi Makine Mühendisliği mezunuyum. University of Nebraska'da MBA yaptım. Sonra yine aynı üniversitede ekonomi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. Bu arada yabancı öğrencilerin okul dışında çalışması yasaktı ama bana ayrıcalık tanındı. Okulla eş zamanda ulusal danışmanlık yapan onlarca firmaya danışmanlık yaptım. Finanstan tutun da reklam sloganı yazmaya kadar farklı alanlarda çalıştım.

'ALTI AY SINANDIM'

- Şu 'asosyal' tabir ettiğimiz öğrencilerdendiniz yani?
- Hayır aslında çok sosyaldim. Boğaziçi'ndeyken kürek takımındaydım. Lise ikiye kadar da hiç çalışkan değildim. Lisede kompozisyon ödevlerimi annem yazardı, ben de anneannemle bezik oynardım. Ama üniversitede aklım başıma geldi. Finansa ilgi duymaya başladım. Zaten Boğaziçi Üniversitesi'nde bir anket yapmışlar, mezunların yüzde 80'i kendini finans sektöründe buluyormuş.

- Amerikan Merkez Bankası'nda çalışacağınız aklınıza gelir miydi?
- Aslında Amerika'ya giderken bunu kafaya koymuştum. 2002 yılında da hayalim gerçek oldu. Ama tabii bu iş hiç de kolay olmadı. 12 bin kişi arasından seçildim. Yaklaşık altı ay mülakatlara gittim ve tüm merkez bankası bölge başkanları tarafından sınandım. Sonunda da Merkez Bankası Clevaland şubesinde ekonomist olarak göreve başladım. 'HAZİNE BONOSU ALIN'

- Finans konularında bir uzman olduğunuza göre, nereye yatırım yapmamızı önerirsiniz?

- Şirketlerin döviz bazında kredi alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü dövizin avantajlı olduğu alanlar var. Firmalar yatırım yapacakları zaman, YTL ile kredi aldıklarında yüzde 30 faiz ödüyorlar. Ama dolar aldıkları zaman, bu faiz yüzde 7.

- Peki ama özel şirketler değil, biraz da vatandaştan bahsedelim. Diyelim ki ev kadını Ayşe Hanım, o nereye yatırsın parasını?

- Borsadan uzak dursun ve YTL'den şaşmasın. Eğer borsada önceden almış olduğu hisse senedi varsa, çalkantılı dönem geçene kadar pozisyonunu değiştirmesin. Ama yoksa, hiç oynamasın, onun yerine hazine bonosuna yatırım yapsın. YTL'de kalmak ise küçük yatırımcılar için her zaman daha kârlı. YTL değer kazandıkça, sanki sıfır faizle kredi almış gibi oluyor.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!