Perşembe, Nisan 26

Saddam'ın gelininden itiraflar


Saddam'ın gelininden itiraflar

Saddam Hüseyin'in oğlu Uday ile 1982 yılında evlendiğini ve sekiz ay evli kaldığını iddia eden Sevim Torun, hikâyesini kitaplaştırdı. Kitapta Saddam'ın oğlundan hamile kaldığını ama düşük yaptığını belirten Sevim Torun, SABAH'a bu çocuğun yaşadığını itiraf etti..

"Saddam Hüseyin'i herkes çok gaddar bilir ama bazen çok merhametli bir insandı. Uday'dan daha çok çekinirlerdi"

Karşımda cümle kurmakta zorlanan, sorduğum soruları zaman zaman unutarak başka konulara dalan, tedirgin bir kadın var. Bu ruh halini psikolojik olarak rahatsız olmasına mı, yoksa yaşadığını iddia ettiği şeyleri gerçekten yaşadığına mı yormam gerektiğine hala karar veremedim. Çünkü anlattığı, hâttâ kitaplaştırdığı 'hikâyeye' tam olarak inanmadım. Sevim Torun, Saddam Hüseyin'in oğlu Uday henüz 18 yaşındayken onunla sekiz ay evli kaldığını hatta ondan bir oğlu olduğunu iddia ediyor. Tüm bu iddialarını Saddam'ın Gelini isimli kitapta toplayan Torun, Uday ile evliliği boyunca şiddet gördüğünü gözleri dolarak anlatıyor.

- Saddam Hüseyin'in oğluyla bundan 25 yıl önce evli olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Neden şimdi böyle bir kitap yazdınız? Çünkü iddianızın muhatapları öldü...
- Irak halkı şu an çok zor durumda. 25 yıl önce Bağdat sokakları gül kokuyordu, insanlar o caddelerde gülerek geziyorlardı. Şu anda evler, işyerleri harabe şeklinde, insanların kolları bacakları kopmuş durumda. Rüyamda gördüğüm bir erkek çocuğu var bacakları kopmuş. Maddi anlamda bu kitaba ihtiyacım yok. Ama o çocuğu bulmam gerekiyor (ağlıyor)... Oradaki insanlara yardım edeceğim bu kitabın geliriyle. Orada hastane kurmak istiyorum... Gençken, güzelken çıkarabilirdim bu kitabı, film teklifleri de alırdım ama artık öyle bir beklentim yok yaşlandım.

- Uday ile resmi nikâhla mı evlendiniz peki?
- Gelinlik giydim, imzalar atıldı. Evlendiğimizde herkesin gözü önünde imzalar atılmıştı.

- Nasıl bir evlilikti bu biraz anlatır mısınız?
- İlk başlarda aşk evliliğiydi. Hayatımda göremeyeceğim bir gelinlik giymiştim, hiç yaşayamayacağım bir masalı yaşamıştım. Sonra vatan hasreti başladı. Oradaki bazı durumlar beni rahatsız etti. Uday ile her gün beraberdik, yanımda olmadığı zaman telefon açardı sürekli. Sürekli kokain kullanıyordu. İlk başlarda bunu un zannettim zaten çünkü o zamana kadar içki nedir bilmiyordum. Ben oraya gitmeden küçücük bir mahallede yaşıyordum.

- Ne gördünüz de bu kadar korktunuz?
- Uday'ın işkence ettiği, konuşturmak için elini, kolunu, bacağını kestiği insanları gördüm. Kendi hayatımdan endişe etmeye başladım. Beni dövüyordu, kolum kırıldı bir keresinde. Tekmelemişti beni. Vücudumda bu işkencelerin izleri hâlâ duruyor. Gözü kararıyordu, nasıl bir şiddet uygulandığının bile farkında olmuyordu. Sonra pişman oluyordu. Özür diliyordu, çok değerli hediyeler alıyordu.

- Ruh hali açısından nasıl bir insandı?
- Otoriter, asabi, gözü kara bir insandı. Lider olma saplantısı vardı. Babasının yerinde olmak istiyordu.

'BANA ASLAN ALMIŞ'
- Sizi aldatıyor muydu? Uday'ın kadınlara düşkün olduğu biliniyor...
- Evet son zamanlarda fark etmiştim beni aldattığını. Kendisi yakışıklı bir adamdı. Etrafında çok kız olduğunu sonradan duymaya başlamıştım. Ben gitsin başkalarıyla evlensin, beni azat etsin istiyordum.

- Duygusal anlamda nasıl biriydi?
- Aşk dolu bir insandı, iyi biriydi.

- Sekse düşkün müydü?
- Evet çok düşkündü.

- Sizin bu anlattıklarınıza onay verecek birisi var mı? Yani şahidiniz var mı?
- Halam, eniştem ve kuzenlerim vardı. Benim kaçmamdan sonra Uday tarafından öldürüldüler.

- Elinizde ne bir fotoğraf, ne bir belge var. Benim kafamda ve eminim ki birçok kişinin kafasında bu anlattıklarınızın hayal mahsulü olma ihtimali belirecek...
- Elimde sadece Saddam'ın kızı Ragdad ile çekilmiş bir resim var. Eskişehir emniyetinde de ben kaçtıktan sonra peşime düşen Irak devletinden adamların kaydı var. Şiddetin izleri vücudumda, onlar kanıt.

- Saddam Hüseyin ile ara ara görüştüğünüzü anlıyorum kitaptan. O nasıl bir karakterdi, oğlu üzerindeki etkisi neydi?
- Saddam Hüseyin'i herkes çok gaddar bilir ama bazen çok merhametli bir insandı. Bana karşı hiçbir gaddarlığı olmadı ama insanlar ondan çekinirlerdi ama Uday'dan daha çok çekinirlerdi. Oğlunun bu tür hareketlerine çok kızan biriydi. Oğlunu zaptedemiyordu.

- Uday sizi poligona götürüp canlı hedeflere ateş ettirmeye mi kalktı?
- O beni kendisi gibi yapmak istiyordu. "Sen benim karımsın güçlü olmalısın," diyordu bu nedenle silah kullanmayı öğretmeye çalıştı. Sarayın yakınlarına bomba düştüğünde ve ürktüğümde bana kızıyordu. Ben çocukken dayak yiyerek yetişmiştim, korkuyordum. Silah talimi yapıyordu ben yapmak istemiyordum. Bazı şeyler hoşuma gitmemeye başladı.

- Ne mesela? İnsanlara mı ateş ediyordu?
- İnsan olduklarını tahmin etmiyordum. Hedeflerin içinde hayvanlar vardı diye tahmin ediyorum. O konulara fazla girmek istemiyorum..

- Ama kitapta yazmışsınız canlı insanlara ateş ettiğini...
- Evet, var öyle bir şey.

- Uday'ın hayvanlara düşkünlüğü ne boyuttaydı?
- Bir gün bana iki kedi aldığını söyledi. Kedileri görmek istediğimde beni alt kata götürdü. Bir kafesin içinde iki aslan vardı, kedi dediği aslanlarmış. Uday dünyanın dört bir yanından hayvanları toplar ve eğitirdi. Onlarla zaman zaman dövüşürdü.

- Nasıl kaçtınız peki?
- Saraydan kaçmaya karar verdikten sonra Uday'a iyi davranmaya başladım. Bana inandı. Sarayda yaşlı bir subay vardı onların çok güvendiği. O subaya "Ben sana âşık oldum," dedim, inanmıyordu. Ona pırlantalar elmaslar hediye ettim. O benim kaçmama yardımcı oldu. Beni çok fakir bir köy evine götürdü. O köyde yaşadığım insanlarla birlikte Türkiye'ye geldik. Etap Marmara Otel'inde kaldım. Sonra benim hayatım kaçarak geçti. 20 gün orada 20 gün burada değişik hayatlar yaşadım.

- Uday'dan hamile kaldınız... Çocuğu düşürdünüz mü düşürmediniz mi?
(Uzun bir sessizlik)

- Anladığım kadarıyla bu çocuk yaşıyor ama korkudan açıklamak istemiyorsunuz ama ben suskunluğunuzu bu çocuğun yaşadığına yoruyorum. Pişman mısınız?
- Pişmanım evet.

- Bundan sonra çocuğunuzla ne yapacaksınız?
- Ragdad'la görüşeceğim. Çok şeker güzel bir insandı. Kendim gideceğim yanına. Beni mutlaka hatırlayacaktır. Yüzde 100 hatırlayacaktır. Gittiğimde kitaptan dolayı bana tepkisi olacaktır.

'Uday kolumu kırdı'
- İşler ne zaman ters gitmeye başladı? Uday'ın şiddete yatkın kişiliği dünyaca biliniyor, 18 yaşındayken nasıldı karakteri?
- Uday aileden kimseyi dinlemezdi. Evde Uday'ın sözü geçerdi. Gözü kara bir insandı. Babası bile bazen susmak zorunda kalırdı. Benim vatan hasretim başladıktan sonra, bazı duyumlar almaya başlamıştım insanlara yaptıkları konusunda. Sonra soğukluk aramızda başladı. "Gideceğim," diyordum. O zaman beni dövüyordu. Hırçınlaşıyordu. Eve geç geliyordu, bazen gelmiyordu. Son olarak cezaevlerine gittim ondan habersiz, bazı şeyler gördüm çılgına döndüm ve korkularım arttı.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Biz Iowa City, Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Iowa Lutheran Hastanesi temsilcisiyiz, bir kez daha hastalarımız için böbrek almak için buradayız ve onlar kurtarmak için bir böbrek bağışlamak isteyen herkese iyi bir miktar para ödemeyi kabul etmişlerdir. Bir bağışçı olmak ister veya bir Hayatı kurtarmak istiyorsanız, aşağıdaki e-postada bize yazabilirsiniz.

Bu, sizin için tamamıyla zengin olmanız için bir fırsattır. Bizimle% 100 güvenli işlem garantisi veriyoruz ve garanti ediyoruz, her şey yasalara uygun böbrek bağışçılarına göre yapılacaktır.
Artık daha fazla zaman kaybetmeyin, lütfen bize iowalutheranhospital@gmail.com adresinden yazın.
Ayrıca whatsapp +1 929 281 1248 numaralı telefondan bizi arayabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Iowa Lutheran Hastanesi.