Pazartesi, Kasım 5

Fatih Akın:Almanlar bozuldu


Türk filmi denince Almanlar bozuldu.

Fatih Akın, yıldız yönetmen. Öyle ki bazen oyuncularından daha fazla ilgi gördüğü bile oluyor.

Cannes’da En İyi Senaryo Ödülü alan "Yaşamın Kıyısında" filmiyle Antalya’ya geldiğinde de durum farklı olmadı. "Yaşamın Kıyısında" aynı zamanda Almanya’nın Oscar aday adayı. Bu durumda merak etmemek elde değil, bu film hangi ülkeye ait?

Yaşamın Kıyısında’yı en son Cannes’da birlikte izlemiştik. Şimdi ise Antalya’da Türk izleyicisi ve medyasıyla buluştu. İlk tepkilerden sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

- Önce biraz gergindim, ama gösterim ve sonrasındaki basın toplantısının ardından ferahladım. Cannes büyük ve bana yabancı bir yer. Burası ise evim gibi...

Filmin pek çok temasından biri de ölüm... Neden diye sorabilir miyim?

- Ölüm bizi bir yapan şeylerden... Herkes gibi ben de ölümü merak ediyorum. "Yaşamın Kıyısında" da "Ölmek son nokta değil, sonrası önemli" diyen bir film. Geride kalanların hayatlarına getirdiği değişiklikler de önemli bir yer tutuyor filmde.

Nurgül Yeşilçay, Ayten adlı örgüt üyesi bir kızı canlandırıyor. "Yaşamın Kıyısında"nın Türkiye gösteriminin terör olaylarının arttığı bir döneme denk gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Film insanlarımıza umut versin istiyorum. Türkiye bu dönemleri geçmişinde de yaşadı. Bunlar tecrübe olmalı. Umudumuzu yitirmememiz gerekiyor.

Fatih Akın’ın gördüğü Türkiye nasıl?

- Meraklı bir insanım. Her kapıyı açmak isterim. Merter’de büyüdüm ama sonuçta biz her yerden besleniyoruz.
Ülkeyi iyi gözlemlediğime inanıyorum. Yeni bir bakış açısı getiriyor olabilirim ama ben Türkiye’ye ilgili bilinmeyen bir şey göstermiyorum. Şunu da eklemem gerek ki dünyada Türkiye’ye karşı büyük bir merak var.

Filmdeki Ayten karakteri AB’ye küfrediyor. Sizin Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki fikriniz nedir?

- Bilmiyorum. Düşüncelerim sürekli değişiyor. Aynı Ayten gibiyim diyebilirim.

"Yaşamın Kıyısında", Oscar’da Almanya adına yarışıyor. Bu bir Alman filmi mi?

Oscar’da iki ülke adına yarıştığımızı düşünüyorum. Çünkü bu bir ortak yapım. Zengin bir film, her iki ülkeden de parçalar barındırıyor içinde. Cannes’da Türk filmi olarak geçiyordu, Almanlar bozuldu biraz. Şimdi de Türkler sitem ediyor. Ben Türk filmi gibi hissetsem de kesin olan şu ki "Yaşamın Kıyısında" bir ortak yapım. Melez bir film olduğunu söyleyebilirim.


Tepkimi bu filmle gösterdim

- Türk karakterlerden bir tanesinin Almanya’da çalışan bir Alman Dili profesörü olmasını, mesaj olarak algılayabilir miyiz?

Alman basınında 10 yıldan beri Türkler’e karşı klişeler kullanılıyor. Türkler hırsız, dolandırıcı, sorunları olan insanlar olarak gösteriliyor. Bu filmde Alman medyasına şunu göstermek istedim: Biz Türkler doktor da, mühendis de, profesör de olabiliriz. Alman medyasına karşı bir tepki sonucu oluştu filmimdeki karakter.

Oscar için şansım var

- Oscar’a az kaldı. "Yaşamın Kıyısında"nın Oscar şansı nedir sizce?

Yaptığım işin ilgi gördüğünü bilmek beni çok sevindiriyor. Bu her zaman gelecek bir fırsat değil. Şansımızın olduğunu düşünüyorum. Ben de oraya gidip, Los Angeles’da kırmızı halıda yürümek istiyorum tabii.

Hiç yorum yok: