Pazartesi, Kasım 5

Nükhet Duru: Mısır yedim


Yolda mısır yedim ama döke döke değil.

"80'lerde çok mutluydum. Punk'ın moda olduğu zamanlardı. O dönemler gizlice Paris'e gider, orada punk dolaşırdım. Sahneye ilk çıktığım zamanı unutamam. Çok heyecanlıydım. Annem, 'Madem bütün itirazlarıma rağmen buraya kadar geldik, o sahneye çıkılacak' dedi. Ben 'vazgeçtim' dedim ama dinlemedi, beni sahneye götürdü. Birinci şarkıyı titreyerek okudum, ikinci şarkıda biraz daha rahattım. Üçüncü şarkıdan sonra baktım oynamaya başlamışım."

"Cenk Eren & Nükhet Duru Show"dan sonra kadınlara yönelik "Duru Muhabbetler" programıyla yine TV8 ekranlarındasınız...

- Aslında hayata yönelik bir program bu. Kadınların evde oldukları veya işten döndükleri saate denk geliyor. Ama erkekler de izliyor beni. Çünkü hayata dair birtakım şeyleri öğrenmek istiyorlar.

Diğer kadın programlarından farkınız nedir?

- Hayatım boyunca yaptığım her işte farkımı ortaya koydum. Eğlenceyle erdemi, ciddiyetle neşeyi bir arada verebilecek bir birikime sahibim. Seyirci kitlem de farkımı gösteriyor ayrıca. Bende yalancı skandallar, facialar, aile hayatımın mahrem konuları, ötekinin birbirini tımarlaması yok...

Metin Arolat, Cenk Eren... Sizi genelde ikili olarak izledik. Bazıları ilginin sadece kendi üzerinde toplanmasını ister.

- 32 yıllık televizyon ve sahne geçmişim var. Partnerlerle birlikte şov yapmaktan her zaman büyük mutluluk duydum. Bende insan egosu çok törpülenmiş, o yüzden sanatçı egom yok. Bu durum, yetiştirilme tarzımdan kaynaklanıyor da olabilir. Belki de bu bir eksiklik. Çünkü bunun acısını yaşadığım dönemler oldu. Ama olmayan bir şeyi de var edemem ki! Bugün benden 20 yaş küçük Beyonce ile sahneye çıkmamı isteseler, çıkarım. Öyle komplekslerim yok, kendime güvenirim.

Şu anki müzik sektörü polemikler üzerine kurulu gibi gözüküyor. Bir şarkıcının ne kadar çok polemiği varsa, o kadar çok ekstrası oluyor...

- Böyle bir şey yok. Sadece öyleymiş gibi gösteriliyor. O zaman benim hiç çalışmamam lazım! Ben hiç kimseyle polemiğe girmiyorum. Böyle davrananlar da var, ancak gündemde kalmaları çok kısa sürüyor. İsim vererek söylüyorum; Lerzan Mutlu gibi bir hanımı programa çağırırsanız o gecenin asil bir şekilde başlayıp asil bir şekilde biteceğine kim garanti verebilir? Yapımcılar gecenin şekline kendileri karar veriyor. Lerzan’ın davranışlarını çok çirkin buluyorum. İnsanlara saldırması filan rahatsız ediyor beni. Lerzan, Seda Sayan’ın elbisesinin püskülü belki olur, belki olmaz. İnsan gibi yaşanarak da sanatçı olunabilir.

Ajda Pekkan ünlü olduğu için hayatta birçok şeyi ertelediğini, hatta sokakta doyasıya mısır bile yiyemediğini söyledi. Peki siz hayatınızda neleri ertelediniz?

- Ben hayatımı yaşadım. Işıklar altında yaşamak kolay değil. Ben yolda mısır da yedim ama tabii üstüme başıma döke döke değil. Doğru söylüyor Ajda Pekkan. Ama ben biraz daha teröristim bu konuda. Yani en azından kendime bunları yapabileceğim özel alanlar yarattım. İki günlüğüne de olsa kaçmayı bildim bir köye. Benim öyle ücra köşelerim vardır. Çok rahat her şeyi yaparım.

Gençler eski dönem sanatçılarını yeni keşfetmeye başladı. Önümüzde Müjde Ar örneği var.

- Müjde benim canımdır. Ben, Sezen Aksu ve Müjde çok iyi bir üçlüyüzdür. Müjde bizi her konuda terbiye eden insandır. Özellikle para konusunda. Biz çok harcamalar yapardık, Müjde bizi dizginledi. Sezen ve benim oturacak evimiz varsa onun sayesindedir.

Sizin de Müjde Ar gibi anlatacak çok anınız vardır...

- Anılarımı bir kitapta topluyorum. Ama ne zaman çıkacağı belli değil.

Paris’te punk dolaşırdım

Hayatınızdaki en büyük pişmanlığınız nedir?

- Keşke bir çocuk daha yapsaydım.

En büyük çılgınlığınız...

- 80’lerde çok mutluydum. Punk’ın moda olduğu zamanlardı. O dönemler gizlice Paris’e gider, orada punk dolaşırdım.

Unutamadığınız bir anınız var mı?

- Sahneye ilk çıktığım zamanı unutamam. Çok heyecanlıydım, çıkacak gücüm yoktu. Annem dedi ki; "Madem bütün itirazlarıma rağmen buraya kadar geldik, o sahneye çıkılacak!" Ben "vazgeçtim" dedim ama dinlemedi, beni sahneye götürdü. Birinci şarkıyı titreyerek okudum, ikinci şarkıda biraz daha rahattım. Üçüncü şarkıdan sonra baktım oynamaya başlamışım.

Hülya kendini restore etmeye ihtiyaç duyuyor

Sizce Seda Sayan’ın reytingi neden geçilemiyor?

- Seda Sayan’ın zekası, fiziksel görünümü ve aynı zamanda eğlenceyle faciayı aynı potada eritebilme ustalığından kaynaklanıyor bu durum.

Hülya Avşar şu sıralar ağır bir talk show programına imza atıyor. Terörden eşcinsellerin sorunlarına kadar birçok konuyu gündeme getiriyor. Siz hiç böyle bir program yapmayı düşünür müydünüz?

- Bu tür programları yapabilenler yapsın. Ben ne haberciyim ne de araştırmacı gazeteciyim. Herkes bulunduğu yerde ağırdır. Ben kendimi şarkılarla geliştirmek istiyorum. Bu yüzden başka dallara sıçramayı hiç düşünmüyorum. Hülya, yaptığı diğer işlerden sanıyorum çok sıkıldı. Daha bir steril konuma geçmek istiyor. Onun da ruhu ve gönlü doydu magazine. İnsanların yaşamındaki beraberlikler de çok önemli. Şimdi beraber olduğu insan onu bu tarzda yönlendiriyor ve Hülya ona daha uyumlu bir tarzda davranmak istiyor olabilir. Şeker bir insan Hülya ama kendini biraz restore etme ihtiyacı duyduğu belli.

Hiç yorum yok: